''Futbol, sadece futbol değildir'' sözünü genelde futbolu çok sevenler, hayat tarzı haline getirenler kullanır. Öylesine bir spor değil, sosyal bir aktivitedir. Ancak bazı durumlarda, iki ülke arasında savaşı başlatan kıvılcım da olabilir futbol. Yakın tarihte yaşanmış iki savaşın, futbolla ateşlenen fitiline bir göz atacağız. ilk olarak daha tarihsel açıdan daha uzakta olanla başlıyorum.
Önce Orta Amerika'ya gidelim. El Salvador ve Honduras arasında yaşanan ve tarihe ''futbol savaşı'' olarak geçen savaşın hikayesi gerçekten acıklı. Önce ülkelerin o zamanki durumlarından biraz söz edelim.
El Salvador ve Honduras, komşu iki ülke. 1968 yılında, zor zamanlar geçirir Honduras. Ekonomik krizler, grevler, işçi isyanlarıyla dolu bir sene olmuştur Honduras için. Yine de komşusu El Salvador'dan iyi durumdadır. El Salvador, Orta Amerika'nın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkesidir. Nüfusunun hemen hemen hepsi tarımla geçimini sağlayan Salvadorlular, yapılan göç anlaşmaları sayesinde Honduras'a göçmeye başlar. Yasal olarak gelenlerin yanı sıra kaçak olarak Honduras'a geçen El Salvador vatandaşlarını da saydığımızda yaklaşık 250 - 300 bin göçmen Honduras'ta yaşamaktaydı. Honduras'ın ekonomik durumu iyice bozulunca, ülkeyi yönetenler bunu El Salvador'dan gelenlerin fazlalığına bağlar ve onları suçlar. Honduras halkının da Salvadorlulara karşı tutumu değişmeye başlamıştı. Ortam böyleyken, Honduras yönetimi bir toprak reformu yapıp, El Salvador vatandaşlarının topraklarına el koyup, Honduraslılara verdi. Toprakları elinden alınan ve kötü muamele gören göçmen Salvadorlular, ülkelerine dönmeye başladı. Sonrasında Honduras'ın göç anlaşmasını da iptal etmesiyle iki ülke arasındaki gerginlik, patlama noktasına geldi.
Kaderin cilvesi mi dersiniz, kötü bir tesadüf mü dersiniz, ne derseniz deyin.. 1970 Dünya Kupası'na Orta Amerika'dan gidecek son takımı, El Salvador ve Honduras arasında oynanacak playoff maçları belirleyecekti.
İlk maç Honduras'ın başkenti Tegucigapla'da oynandı. Maçtan bir gece önce, kaldıkları otelin çevresinde taşkınlık yapan Honduraslılar yüzünden bir dakika bile uyku uyuyamayan El Salvador takımı, yoğun baskı altında sahaya çıktı. Son dakikaya kadar direnebildiler ancak 90'da gelen gole engel olamadılar ve Honduras maçı 1-0 kazandı. Maç sırasında ve sonrasında tatsız olaylar yaşandı. Hala Honduras'ta yaşayan El Salvador vatandaşlarına saldırılar gerçekleşti.
Ancak en kötüsü henüz yaşanmamıştı. El Salvador'da oynanan ikinci maç, çok daha büyük olaylara sahne oldu. Bu kez maçtan önceki geceyi uykusuz geçiren taraf Honduras'tır. Maçı izlemeye gelen yüzlerce Honduras taraftarı, tribünlerde saldırıya uğrar ve yaralanır. Seremoni sırasında Honduras milli marşı yuhlanır, Honduras bayrakları ateşe verilir. Maç boyu küfür vardır. Maçı, El Salvador kazanır. Maçtan sonra şiddet olayları devam eder. Honduras basını, zaten gergin olan ortamı, çarpıtılmış haberlerle iyice gerer. El Salvador'da öldürülen Honduraslılar olduğunu, tecavüz vakalarının yaşandığını, Honduras plakalı araçların ateşe verildiğini yazarlar. Bunun üzerine, Honduras'ta da El Salvadorluları hedef alan büyük şiddet olayları patlak verir.
Birer maç kazanan ülkeler, son maç için Meksika'da karşılaşır. Maçı 3-2 kazanan El Salvador, Dünya Kupası vizesini alır ama hikaye burada bitmez. Mağlubiyet sonrasında öfke seviyesi iyice yükselen Honduraslıların tepkisi, sokaklara taştı. El Salvadorlu insanlara yapılan saldırılar, maçın kaybedilmesiyle iyice arttı. Bu, ne yazık ki anlık bir öfke patlaması olarak kalmaz. Günlerce süren gerginlik, bir türlü kontrol altına alınamaz ve 14 Temmuz 1969 tarihinde El Salvador uçaklarının Honduras'ı vurmasıyla savaş başlar.
Savaş sadece 4 gün sürer. Ama bu sürede 2000'den fazla kişi ölür ve 100.000'den fazla kişi yaralanır. Askeri açıdan bakıldığında bu savaşın bir kazananı olmamıştır. Zaten savaş, bölgedeki güçlü devletlerin araya girmesi ve telkinleriyle bitmiştir. Barış antlaşmasının imzalanması ise tam 12 yıl sürmüştür. Dediğim gibi, savaşın kazananı yoktur. Ancak El Salvador'a, savaş sebebiyle ülkeye dönmek zorunda kalan 100 - 150 bin kişi büyük sorun çıkarır. Zaten kalabalık olan ve insanlarını doyuramayan El Salvador'da işsizlik ve açlık patlama yapar. Bu sürecin sonunda da iç savaşa sürüklenirler.
Sebebi ne olursa olsun, savaş felakettir. Ancak sebebi futbol olduğunda iş garip bir hal de alıyor. Honduras - El Salvador savaşı, tarihe ''futbol savaşı'' olarak geçse de asıl sebep tabi ki futbol değildi. Ama futbola çok yüksek anlamlar yükleyen Latin Amerikalılar, kıvılcım olarak yine futbolu seçmişti. Böyle bir olayın bir daha yaşanmamasını temenni ederim. Ama zaten yaşandı. Ona da sonra geleceğiz. Şimdilik bu kadar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder