12 Ağustos 2012 Pazar

Aykut Kocaman'a Soruyorum

12 Ağustos 2012 Pazar... TFF Süper Kupası, Erzurum'da oynanan maçla sahibini buldu. Birkaç sorum olacak Sayın Kocaman...

1- Süper Kupa maçında bir tane organize atağımız yoktu. Fizik kalitemiz, rakibimizin neredeyse yarısı kadardı. Takım organizasyonumuz çok kötüydü. Hücumda bir planımız yoktu. Savunmada çok pozisyon verdik. Bire birlerde sürekli yenildik. Merak ettiğim, bu takım sezon öncesi hazırlık kampında ne çalıştı Aykut Hocam? Neye hazırlandı bu takım?

2- Süper Kupa maçında, Galatasaray'ın Umut - Elmander ikilisiyle oynayacağını gördüğümüzde, ilerde çok agresif baskı yapacaklarını, topla hücuma çıkarken stoperlerimizi zorlayacaklarını hepimiz anladık. Siz bunu öngöremediniz mi Aykut Hocam? Diyelim ki bunun farkındaydınız, neden hücuma çıkışta bir B Planımız yoktu? Stoperler aldı, Topal'a, Baroni'ye verdi, onlar tekrar stoperlere verdi, bekler gelip top almadı ve stoperler baaam ileri vurdu, sonuçta da  her topu rakibe verdik. Bu sizi rahatsız etmedi mi?

3- Orta sahanın ortasında, stoperlerden topu alıp, yüzünü rakip kaleye dönüp, dribling yaparak ya da pasla takımı rakip sahaya taşıması gereken oyuncuların oynaması gerekir. En azından modern futbol oynayan ve büyük hedefleri olan takımlar böyle yapıyor. Bizim takımımızda bu işi ne Mehmet Topal ne de Cristian Baroni yapabilir. Neden orta sahamızın ortasında bu ikili oynuyor Aykut Hocam? Defansif orta saha oyuncusu, büyük bir takımda en fazla 1 tane olur. Bizde neden iki tane oynuyor? Bu takım nasıl rakip sahaya gidecek!?

4- Maç 2-2'ye geldiğinde, rakip 10 kişi kaldığında, neyden çekindiniz de hem Krasic hem Sow'u oyuna almadınız? Takım zaten pozisyon veriyordu, en azından etkili oyuncularımızı arttırarak rakibi tedirgin edebilirik. Sow'u oyuna almak için neden gol yememizi beklediniz Aykut Hocam?

5- Fenerbahçe, ben kendimi bildim bileli derbilere agresif başlayan taraf olmuştur. Her derbide oyuncularımızın gözünden ateş çıktığını görmüşümdür. Siz geldiğinizden beri, o agresiflikten eser yok. Siz bunun iyi bir şey mi olduğunu zannediyorsunuz Aykut Hocam? Pres yapmaya bile yeltenmeyen, sahada umursamaz görünen Mehmet Topal ve Cristian sizi kızdırmıyor mu? Ben izlerken sinir krizleri geçiriyorum da merak ettim, sadece bana mı oluyor, yoksa siz de sinirleniyor musunuz?

6- Teknik direktörlerin görevi, sadece takıma antrenman yaptırıp, maç günü ilk 11'i yazıp, maç içinde oyuncu değişikliği yapmak değildir. Takımı motive etmek, agresifliğini ayarlamak ve yeri geldiğinde maç içinde kenardan bağırarak takımı ateşlemeye çalışmak ta teknik direktörün görevlerindendir. Gol attığımızda bile tepki vermemenize saygı duyarım ama takım yürüyerek oynarken öylece izlemenizi normal karşılayamam. Çıkın, oyunculara küfür edin demiyorum. Canlanmaları için de arada çıkıp bağırmanız, oyuncuları ateşlemeniz gerek diye düşünüyorum. Siz, takım yürüyerek oynarken nasıl öyle sakin kalabiliyorsunuz Aykut Hocam? Bu kadar sakinliğin takıma zaman zaman olumsuz yansıdığını görmüyor musunuz?

7- Emre gibi serbest kalır kalmaz Atletico Madrid gibi Avrupa'nın önemli takımlarından birine transfer olabilecek yetenekte bir oyuncuyu, neden takımda tutmadınız Aykut Hocam? Peki, Emre'yi sevemediniz, takımınızda istemediniz. Saygı duyarım. Ama takımı rakip sahaya taşıyan tek oyuncu takımdan ayrıldığında, onun özelliklerine sahip en az bir tane oyuncunun ''hemen'' transfer edilmesi gerekmez mi? Emre'nin yerini Mehmet Topal ile doldurmayı düşünmeyecek kadar futbolu biliyorsunuz. Eminim. Yönetim mi karşı çıktı yoksa bu orta saha transferine? Krasic'i, Yobo'yu filan getiren yönetim orta saha transferine mi karşı çıktı?

8- Joseph Yobo'yu sevmediğimden, beğenmediğimden değil ama çok daha genç ve topu oyuna sokma becerisi olan, yıldız bir stoper alsak kötü mü olurdu Aykut Hocam? Kabul edelim ki elimizdeki hiçbir stoper, Şampiyonlar Ligi seviyesinde oyuncular değil. Yobo değil de Rolando'da ısrar etmeniz daha doğru olmaz mıydı? Eğer siz istiyorsanız da yönetim o transferleri yapmıyorsa ''istifa edin'' Sayın Kocaman! Demek ki sizin düşünce ve isteklerinize değer vermiyorlar.

9- Geçen sezon, çok acı çektik. Polisten şiddet gördük, coplandık, biber gazı yedik. Yine de Fenerbahçe'yi yalnız bırakmadık. En pahalı formaları, en pahalı kombineleri almaya devam ettik. Kulüp tahvil çıkarttı, 1 saat dolmadan hepsini satın aldık. Birileri şampiyonluğa giderken, tribünleri dolmazken, biz 9 puan gerideyken sahamızı tıklım tıklım doldurduk. İzlemeyi hak ettiğimiz futbol bu mu Aykut Hocam? Rakibini ısıran, oyunu önde kuran, dönen topları kazanan, yan pas - geri pas değil de dikine oynayan bir takım izlemek için ne yapmamız gerekiyor?

Süper Kupa maçını yöneten Cüneyt Çakır'dı. Bir iki kelam da onun için yazmak isterim. Mağlubiyeti hakem hatalarına filan bağlamayacağım. rakip takım bizden iyiydi, daha çok istedi, hak etti ve kazandı. Yalnız Cüneyt Çakır'ın maç içinde yaptığı ''kurnazlıkları'' görmemek te salaklık olur. Maç dengeli giderken, Galatasaray lehine çaldı. Sonra Galatasaray öne geçti, Fenerbahçe lehine çalmaya başladı biraz. Berabere oldu, iyice dağıttı kendini. Hele o çaldığı penaltının aynısını, bir Avrupa Kupası maçında, Avrupa Şampiyonası'nda filan çalsın, çocuğumu keserim. Zammanında Gökhan Gönül'ü taç atmak için eğilip, topu aldı diye oyundan atan da Cüneyt Çakır'dı. Tesadüfe(!) bakın yahu, o da bir Galatasaray maçıydı! İstersen Dünya Kupası Finali yönetsin, Cüneyt Çakır benim gözümde ''Çok Kötü Bir Hakemdir!''

Fenerbahçe'yi kimse taraftarı kadar düşünemez. İnşallah bir an önce silkelenir ve kendine gelirler. Yoksa bu sene, hiç beklemediğimiz kadar sinir krizi geçiririz. Tüm çubuklulara daha güzel günler dilerim.

1 yorum:

  1. kardeşim seni tebrik edeim tam da benim yapmak istediğim bir şeyi yapmışsın duygularımın tercümanı olmuşsun çok teşekkür ederim. keşke diyorum keşke bu tarz eleştiriler içinde olmasak ama bizim gördüklerimizi esas görmesi gerekenler göremiyorsa yapacak neyimiz warki başka.

    YanıtlaSil