Öncelikle ilk 11'e bakalım;
4 -4-2 gibi başladı Fenerbahçe maça. Kuyt biraz daha orta sahaya yaklaşarak oynadı aslında. 4-2-3-1 de diyebiliriz. Alex'in kadroya alınmamasından sonra ilerde Kuyt - Sow ikilisini tercih eden Aykut Kocaman, sol kanatta Milos Krasic'i oynattı. Göbekte yine eleştirdiğim Selçuk - Topal ikilisi vardı. Gaziantepspor'un önde agresif bir baskı yapamamasının da etkisiyle Fenerbahçe, rakip sahaya biraz daha rahat gitti. Krasic'in adam eksilterek rakibin dengesini bozmasına rağmen son paslarda bir türlü isabetli tercihler yapılamaması ilk yarım saatte gol gelmemesinin en önemli sebebiydi. Bu süre içerisinde Gaziantepspor da iki net gol pozisyonu yakalamasına rağmen Mert Günok'un başarılı hamleleri rakibe gol şansı bırakmadı.
32, dakikada Mehmet Topuz'un kullandığı serbest vuruş sonrası topu ağlarla buluşturan Mehmet Topal, Fenerbahçe'yi 1 - 0 öne geçirdi. O ana kadar çok net bir gol pozisyonu bulamamıştık açıkçası. Krasic'in sol çaprazdan ayak içiyle attığı bir şut ve Mehmet Topuz'un Kuyt'ın pasıyla sağ çaprazdan, ar bir açıdan vurduğu top dışında aklıma gelen bir pozisyonumuz yoktu. Golden sonra maçın temposu fazla değişmedi. Özellikle iki takımın da orta sahayı çabuk geçmeye başlaması ilginçti. Öne geçtikten sonra biraz daha düşük tempo tercih edeceğimizi düşünmüştüm ama öyle olmadı.
İkinci yarıya yukarıdaki dizilişle başladık. 2 sene önce Aykut Kocaman, öne geçtiğimiz maçlarda sık sık kullanıyordu bu dizilişi. En önde Alex, solda Niang, sağda duruma göre Topuz/Stoch... Mehmet Topuz ortaya kayarken, Milos Krasic sağa, Moussa Sow sola geçti. Plan, kaptığımız topları kenardaki süratli oyuncuların önüne atarak, kontra ataklar yapmaktı.(Öyle tahmin ediyorum. Yoksa Sow'un sol kanatta olmasının başka açıklaması olamaz.) Ancak planın iyi işlemediğini söyleyebiliriz. Etkili kontra ataklar yapamadık ve savunmada ciddi boşluklar verdik. Turgut Doğan Şahin, Ibricic, Muhammet Demirci üçlüsü yakaladıkları pozisyonlarda kaleci Mert'i geçemeyince, avantajımız devam etti. Ancak işler iyi gitmiyordu. Aykut Hoca, oyundan düşen Krasic'i oyundan çıkarttı ve yerine Cristian'ı soktu. O andan sonra diziliş şuna döndü.
Formasyonda bir değişiklik olmadı aslında. Ama Cristian Baroni'nin geri dönüşlerde çok ağır davranması, hatta yürümesi, Mehmet Topuz'u orta sahanın içine girmeye mecbur bıraktı ve takımın dengesi bozuldu. Gaziantepspor'da da Hikmet Karaman, ikinci yarı Ibricic'i orta sahaya çekti ve daha yaratıcı bir oyun anlayışı getirmeye çalıştı. İsteikleri pozisyonları bulmadıklarını söylesek yalan olur açıkçası. Neyse ki yeterli beceriyi gösteremediler.
Dakikalar ilerledikçe, Moussa Sow, Dirk Kuyt ile zaman zaman yer değiştirerek, savunma arkasına koşular yapmaya başladı. Aslında maçın başından beri iyi koşuları vardı ama bir türlü top alamamıştı. 76. dakikada Selçuk Şahin ''şahane'' bir pasla Sow'u ilk kez etkili bölgede topla buluşturdu ve o da çok kalite bir vuruşla skoru 2-0'a getirdi. Maçın kopma anı bu goldü. Golden sonra Gaziantep'in direnci iyice kırıldı. 84. dakikada, Hasan Ali Kaldırım'ın bindirmesi sonucu çizgiye kadar inip, Kuyt'a verdiği güzel pası, Kuyt, boş kaleye gönderdi ve fişi çekti. 6. maçında 6. golünü attı Dirk Kuyt. Hasan Ali'nin de maçın sonunda attığı depar ve verdiği güzel pas pozitif noktalardı. Maç 3-0 noktalandı.
Elsazığspor maçına göre daha iyiydik. Bunu Alex'in yokluğuna bağlamıyorum. O konuyla ilgili ayrı bir şeyler yazacağım. Mehmet Topal ve Selçuk Şahin'in daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Attığı golden bağımsız olarak, Mehmet Topal daha dikine oynayarak ve rakip sahada görünerek ilk kez beğenimi kazandı. Kaleci Mert Günok da harika kurtarışlar yaptı. Zamanında ve yerinde çıkışları, karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda açıyı iyi kapatmasıyla çok iyi bir performans sergiledi. Maruz kaldığı eleştirilere rağmen gösterdiği iyi oyun, mental olarak da güçlü bir oyuncu olduğunu gösterdi. Milos Krasic, attığı çalımlarla ve süratiyle dikkat çekse de sol kanattan, bildiğimiz öldürücü ortalarını yapamadı. Stoch gibi soldan içe kat ederek sağına çekip, şut atmak gibi bir özelliği de olmadığı için çok verimli olduğunu düşünmüyorum. Sağ kanatta daha rahat oynuyor gibi. Oynaığı pozisyonun dışında, top rakibe geçtiğinde hiç adam kovalamadığını da söyleyebiliriz. Bu durum, fiziksel olarak iyiye gitmesiyle değişir mi? Bekleyip göreceğiz.
Toparlarsak, Elazığspor maçına göre daha istekli ama çok gol pozisyonu veren bir Fenerbahçe izledik. Önümüzde çok önemli bir Spartak Moskova maçı var ve o maçta 5 net gol pozisyonu veremeyiz/vermemeliyiz. Spartak'ta daha becerili oyuncular var ve Mert'in bu kadar iyi bir gününde olup olmayacağını da bilemeyiz. Zamanla daha iyi olmamız dileğiyle. Haftaya görüşürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder