Şşşt Reto... Bir bakar mısın.
Tanımadın normal olarak. Ama hemen dikkat kesildin üzerimde çubuklu olduğu için. Bir iki şey söyleyeceğim.
Sampdoria'da oynarken dikktimi çekmişti disiplinli oyunun. O günden beri Football Manager, Pes hangi oyunu oynarsam oynayayım, sol bek lazım olduğunda ilk senin ismini aratıyorum ve transfer ediyorum. O günden beri istiyordum Fenerbahçe'ye transfer olmanı. Juventus'a transfer olduğunu duyduğuma ''Tamam dedim. Juve sol bekini buldu. Futbolu orada bırakır artık.'' Nedense şans vermediler orada. ''aklını kaybetmiş bunlar'' dedim kendi kendime.
Sonra bir gün gazetede Trabzonspor'un sana teklif götürüğünü okudum. Arkadaşlar takılmaya başladı hemen, ''Senin Reto Trabzon'a gidiyormuş.'' Güldüm sadece. Reto Ziegler'in piyasasını küçümsüyorsunuz, Trabzon'u reddeder dedim.
Bir de baktım ki Andre Santos'u gönderen, fellik fellik sol bek arayan Fenerbahçe'm, seni kiralık olarak kadrosuna katmış. Harbi sevindim. Çok iyi sol bek aldık, hayırlı olsun dedim herkese. Takdir ettiğim bir oyuncudan, sevdiğim bir oyuncuya dönüştün o zaman.
Sezona da tam herkese anlattığım gibi başladın. Yerini kaybetmeyen, ters kademelerde hata yapmayan, hücuma olabildiğince destek veren, vs vs... Sezon sonuna doğru performans hafif dalgalandı. Ama olsun. Oynanılan oyun değildi zaten bizim baktığımız. Sahada verilen mücadeleydi. Ben gördüm Reto.. Ben terinin son damlasına kadar mücadele ettiğini, her zaman dik durduğunu ve kavgamızda yanımızda durduğunu gördüm.
Aziz Yıldırım'ı daha önce görmüş müydün Reto? Bilir miydin nasıl bir ADAM olduğunu? Ama çabuk kavradın Türkiye'de neler döndüğünü. Hiç görmediğin Aziz Yıldırım'ı ziyaret ettin.
Lefter'i biliyor muydun Reto? Bizim efsanemizdir. Birçok yabancı oyuncu o efsane vefat ettiğinde Allah rahmet eylesin der, evinde takılırdı. Sen mabede koştun ama. Hem de en önde sırtladın tabutu. İçinden gelerek yaptın, gördüm ben.
''TOKİ Arena'da'' Kaptan'ın harika pasından sonra yuvarladın ya topu Muslera'nın yanından, he işte o zaman. Bir kat daha arttı sevgim.
Günler geçti, o son maç geldi, bir şekilde bitti. Bizde bir tabir vardır Reto, ''Ciğerden Ağlamak'' diye. Bilmezsin muhtemelen. Ama o maçın sonunda ağladın, hem de ciğerden. Gerek yoktu aslında. Ben yine gördüm senin de diğer arkadaşlarının da canını dişine taktığını. Ama o göz yaşları var ya, beni benden aldı. Hala düşününce duygulanıyorum bak.
Çok oyuncu gelip geçti Fenerbahçe'den. Bazıları ne zaman gitti, nereye gitti bilinmez, hatırlanmaz. Uche, Okocha, Rapajic, Luciano, Lugano, Hooijdonk gibi bazılarıysa hiç unutulmaz. Kaptan Alex de çoktan girdi o listeye. Bu adamların ortak noktaları ''Fenerbahçeli olmaları.'' Herkese nasip olmaz bu sıfat. Takımdan ayrıldığında ya da futbolu bıraktığında ''Fenerli Hooijdonk, Fenerli Alex'' diye anılmak ne onur değil mi Reto?
Oynadığın süre benim için hiç önemli değil. Yabancı sınırı filan boşver sen onları, takma kafana. Ben seni de o listeye yazdım. Şşşt Reto, doğru duydun. Sen artık Fenerbahçelisin. Yolun açık olsun. Karakterine yakışır bir hayat dilerim, Fenerli Reto!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder