Geçen sezon bittiğinde, gazetelerde çıkan ''Emre Belözoğlu yolcu'' haberlerine pek itibar etmemiştim. Takımda tutulmayacağına ihtimal vermemiştim. Çünkü takımda herkesin, Alex'in bile, iyi kötü bir alternatifi vardı ama Emre'nin yoktu.
Sonra Atletico Madrid ile sözleşme imzaladı Emre. Kendi kendime eleştirdim bu tercihi. Saçma buldum ama saygı duydum. Hocanın, yönetimin farklı bir planı var demek ki dedim. Yoksa Gökhan İnler ile birlikte Dünya'nın en iyi Türk orta saha oyuncusunu neden bedelsiz şekilde takımdan göndersinler?
Zaman geçti ve bugüne kadar geldik. Orta sahaya Mehmet Topal transfer edildi. İyi dedim, şimdi Emre'nin yerini dolduracak bir oyuncu da aldık mı orta saha tamamdır. Ama hala bekliyorum. Hazırlık kampında oynadığımız hazırlık maçlarında Topal - Cristian ikilisi oynadı göbekte. Topu ileri taşıyamadık. Stoperlerden topu alıp, takımı ileri taşıyacak oyuncu rolünü Cristian'a verdi Aykut Hoca. Olmadı. Olmaz tabi.
Cristian, geçen yıl çok iyi maçlar oynadı. Hepimiz ''Neredeydin be birader bugüne kadar'' dedik. Birçoğu kritik maçlarda olmak üzere 10 tane filan gol attı. Ama yanında Emre vardı. Topu dağıtmak gibi bir problemi yoktu Cristian'ın. Takıma yön vermek için Alex'e yardımcı olmak zorunda değildi. Rakip ceza yayında yakaladığı zaman, en iyi yaptığı şeyi yapıp, sert şutlarla goller attı ve savunmada mücadele etti. Ceza sahasına girdiği zaman, bitiriciliği olduğunu da gösterdi. Ama iyi bir pasör değil Cristian. Hiç olmadı. Topu alıp, en garanti pası oynamayı tercih ediyordu genelde. Şimdi bu adama topu stoperlerden al, takımın hücumunu belirle diyoruz. Olmuyor, olmaz tabi. Yanındaki Mehmet Topal'ın da böyle bir özelliği yok. Alex, gelip stoperlerden top alacak, oyunun yönünü belirleyecek, pozisyon yaratacak, bir de gidip gol atacak ki Emre gibi bir oyuncunun eksikliği hissedilmesin. Alex de insan bir yerde.
Durum böyleyken, hala Fenerbahçe'nin transfer çalışmaları diye araştırdığınız zaman, karşınıza ilk Oscar Cardozo çıkıyor. Te Allah'ım sen aklıma mukayet ol! Orta sahaya stopere büyük ihtiyaç duyduğumuz aşikarken forvet arayışı nedir! Siz önce en önemli defolarımızı kapatın, sonra ekstra transfer yaparsınız. Moussa Sow, Dirk Kuyt, Semih Şentürk, Henri Bienvenu... Daha neyin forveti.
Stoper konusuna çok girmiyorum şimdi. Muhtemelen bir hafta, on gün içinde Yobo takıma katılacak. O tercih ve zamanlaması konusunda sonra daha detaylı yazacağım.
Peki diyelim ki orta sahaya bahsettiğim gibi iki yönlü bir oyuncu almadık. Ya da Şampiyonlar Ligi'nde tur atladıktan sonraya bıraktık. Ne yapmamız lazım? Emre'nin ruhunu çağırıp, Cristian'ın içine mi sokacağız? Ya da bir hafta içinde Cristian'ın, Wesley Sneijder kıvamına gelmesi için dua mı edeceğiz? Tabi ki hayır. Elimizdeki malzemeden, en iyi yemeği yapmamız lazım. Takımda, Emre'nin sahip olduğu yeteneklere ve oyun stiline en yakın oyuncu Sezer Öztürk. Bana göre öyle. Topu iyi kullanan, adam eksiltebilen, sorumluluk alabilen, savunmada Emre kadar yırtıcı olmasa da pozisyon almasını bilen ve en önemlisi aç bir oyuncu Sezer. Bana göre Topal - Cristian ikilisinden ziyade Topal - Sezer ya da Cristian - Sezer gibi bir ikiliyle oynamalıyız. Bu, hem Alex'in yükünü azaltır hem de oynadığımız oyuna boyut ve akıcılık katar.
Biliyorum, Topal - Cristian daha garanti bir ikili. Yaratıcılık konusunda eksik kalabilirler ama boşluk da vermezler. Yalnız hatırlayalım, biz Fenerbahçe'yiz. Vaslui gibi bir rakibe karşı garanti oynayan değil, yaratıcılığını konuşturan, bol bol pozisyon bulan şekilde oynamalıyız. Bu da Topal ve Baroni'yle olmaz bence. Haydi diyorum, haydi Aykut Hoca, bir cesaret şu Sezer'e şans ver.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder