19 Mayıs 2013 Pazar

NBA Batı Konferansı Finaline Ön Bakış




Playofflar tüm hızıyla devam ediyorMerakla beklediğimiz NBA Finali’ne sadece bir adım kaldı. Konferans Finallerinde eşleşmeler belli olduÖnceilk başlayacak San Antonio Spurs – Memphis Grizzlies serisini değerlendirelim.

Şahane bir serinin bizi beklediğini söylemek gereksiz olur. Elbette Finale bir adım kala oynanan maçlarheyecanlı geçecek. Ancak bu iki takımın Batı Finali’nde olması, merakı ve dolayısıyla heyecanı bir kademe daha yükseltiyorGelin tek tek eşleşmelere ve teknik detaylara bir göz atalım.

Takımların Ana Stratejileri

Memphis Grizzlies ve San Antonio Spurs, belli bir sistemle oynayan takımlar. Ancak bu iki takımın genel stratejileri biraz farklı. Memphis Grizzlies, belki de Dünya’nın en iyi uzun ikililerinden birine sahip ve bunu avantaja çevirebilmek adına düşük tempolu, merkezi boyalı alan olan bir basketbol oynuyor. San Antonio Spurs ise 2000’lerde herkesin övgüsünü kazanan çok düşük tempolu, ana silahı savunma olan bir takımken; daha tempolu oynayan, keskin hücum eden bir takıma dönüştü. Geçiş oyunlarını iyi oynayan ve hızlı hücumları “oyunu zorlamadan” değerlendirmeye çalışan, maçları daha skorlu geçmeye başlayan Spurs, ana parçalarının yaşlarının ilerlemesi ile de orantılı olarak atletizm departmanında sorunlar yaşamaya başladı.

Bu seride ise Spurs’ün atletizm dezavantajı çok ortaya çıkmayacaktır. Çünkü Grizzlies, elit uzunlarını daha verimli kullanabilmek ve yormamak için tempoyu düşük tutan bir takım. Ortalama yaş olarak Spurs daha yaşlı olmasına rağmen tempoyu arttıran, hızlı hücum arayan San Antonio olacaktır. Marc Gasol ve Zach Randolph’un iki pota arasında sürekli koşmak zorunda kalması, Memphis’in en önemli silahlarının yıpranması ve veriminin düşmesi anlamına gelecektir. Memphis Grizzlies de her zaman yaptığı –ve çok iyi yaptığı- işe tutunacaktır. Tempoyu kontrolünde tutarak, sert savunma yapmak ve Randolph-Gasol ikilisini hücumda kullanmak isteyeceklerdir.

Serinin Kilidi

İki takım adına da serinin dengesini bozabilecek avantaj/dezavantajlar var. Bana göre bunların en önemlisi, San Antonio cephesinde Duncan’a uzun olarak kimin eşlik edeceği ve ne vereceği… Tim Duncan, sezon boyunca boyalı alan savunmasını “tek başına bile” harika yaptı. Ancak Memphis’e karşı, Duncan’ın yanındaki uzunun savunmada neler yapacağı da çok önemli. Fiziksel büyüklüğe göre baktığımızda, Duncan’ın partneri olması gereken oyuncu Tiago Splitter gibi görünüyor. Hem boy hem de güç bakımından diğer uzunlardan (Boris Diaw, DeJuan Blair, Matt Bonner) bu seriye daha uygun Splitter ama o da playofflara sakat girdi ve son dönemde çok formsuz.

Uzun eşleşmesinin bir de ters tarafı var. Gregg Popvich, Boris Diaw ve Matt Bonner’ı dört numarada kullanarak, şut tehditleri sayesinde alan paylaşımını iyi yaparak, yavaş ayaklı Memphis uzunlarının yetişemeyeceği hızda bir top dolaşımı yaparak bunu avantaja dönüştürebilir. Mutlaka düşünmüştür de uzun dakikalar kullanıp kullanmayacağı meçhul…

Memphis Grizzlies cephesinde de kısaların şut performansları kilit nokta olacak. Memphis’in harika uzunları olduğundan bahsedip duruyoruz ama kısalar, dışarıdan boş şutları sayıya çeviremezse, rakipler yardım(lar) getirerek Memphis’in sayı yollarını kapatabilir. Mike Conley, oyununun zayıf yönü olarak gösterilen üç sayılık atışları bu sene çok geliştirdi ancak o şutları Konferans Finali’nde daha önce hiç kullanmadı. Tony Allen hiçbir zaman bir şut tehditi olmadı. TayShaun Prinnce de tecrübeli olsa da istikrarsız bir şutör. Hal böyleyken Mike Conley ve kenardan gelen Quincy Pondexter’ın şut performansı çok önemli olacak.

Memphis Grizzlies için bir diğer kilit nokta da top kayıplarını düşük sayıda tutmak olacak. Çünkü kaybedilen her toptan sonra Spurs tempoyu arttıracaktır ki bu Memphis’in en son isteyeceği şey. Bu anlamda da Mike Conley’e önemli görev düşüyor. Takımın oyunkurucusu olarak top kayıplarını ve tempoyu ayarlamak ona düşecek. Yükselişteki genç oyuncu için bu seri, gerçek bir test olacak.

Eşleşmeler Nasıl Olur?

Seriyle ilgili önemli soru işaretlerinden biri de oyuncular arasındaki eşleşmelerin nasıl olacağı… Tim Duncan’ın Marc Gasol’le mi yoksa Zach Randolph’la mı eşleşeceği önemli bir belirleyici olacaktır. Splitter sahada olmadığı zaman, Duncan’ın Gasol ile eşleşeceği kesin. Ancak o zaman da Randolph’un üzerinde zayıf bir savunmacı kalacak. Yardım zamanlamaları ve rotasyonlar büyük önem kazanacak. Tim Duncan’ın Randolph’u savunması durumunda da Marc Gasol’ün üzerinde kısa bir oyuncu kalacak. Gasol, skor atabildiği gibi müthiş pasör olmasının ve oyun zekasının da avantajıyla oyunu yönlendirebilen de bir pivot. Karşısında Bonner/Diaw gibi kısa bir oyuncu kalırsa, rahatlıkla sırtı dönük oynayabilir, üzerlerinden pas dağıtabilir, hücum ribaundlarıyla Spurs’e zarar verebilir. Bu nedenle ben, Splitter-Duncan ikilisinin Gasol-Randolph ile eşleşeceği kanaatindeyim.

Tim Duncan’dan Spurs’ün savunma lideri olarak nasıl bahsettiysek, Tony Parker’ı da hücum lideri olarak göstermemiz gerek. Evet, Spurs belli setleri olan, hücum şablonları üzerinden oynayan bir ekip ama bireysel yaratıcılık ve delicilik gerektiğinde –ki bu seviyelerde mutlaka gerekir- başvurdukları iki isim var: Tony Parker ve Manu Ginobili. Ginobili, sakatlıkların ve yaşının etkisiyle eskisi kadar verimli olmaması, Tony Parker’ı bu departmanda yalnız bırakıyor. Memphis Grizzlies’in Parker’ı nasıl savunacağı, serinin gidişini çok keskin çizgilerle belirleyecek. Mike Conley ile savunarak, baskılı bir savunma denerlerse Parker gibi karşısında kalmanın çok çok zor olduğu bir oyuncuya karşı zorlanırlar ve savunma dengesini kaybederler. İlk maçta olmasa bile, serinin ilerleyen dönemlerinde Grizzlies’in, Parker’a Tony Allen’ı vereceğini düşünüyorum. Çünkü Tony Allen, fiziksel olarak Parker’dan çok daha uzun ve güçlü bir oyuncu. Parker’ın penetresini engellemeye yönelik, bir adım mesafe vererek savunursa Allen, Spurs’ün en önemli hücum silahını “yavaşlatabilirler”. Bu durumda Mike Conley’nin de Danny Green ile eşleşmesi olası. Conley’nin bu eşleşmede ciddi bir fizik dezavantajı olacak gibi görünse de Green, ceza şutörü olduğu ve potaya yakın sırtı dönük oyunu, penetresi gelişkin bir oyuncu olmadığı için sorun yaratmayacaktır. Kısaca ana beşlerdeki eşleşmeler, serinin ilerleyen dönemlerinde şöyle olabilir;

Spurs Hücumdayken
Tony Parker – Tony Allen
Danny Green – Mike Conley
Kawhi Leonard – TayShaun Prince
Tim Duncan – Marc Gasol
Ttiago Splitter – Zach Randolph

Memphis Hücumdayken
Mike Conley – Tony Parker
Tony Allen – Danny Green
TayShaun Prince – Kawhi Leonard
Zach Randolph – Tim Duncan
Marc Gasol – Tiago Splitter

Genel Beklentilerim ve Skor Tahminim

Çok fazla değişkenin olduğu bu seriyle ilgili tahmin yapmak çok zor. Ancak genel beklentilerim şöyle;
  • San Antonio Spurs, bu seviyeleri defalarca oynadı ve tecrübe bakımından çok önde. Bu yüzden özellikle ilk maçlarda daha rahat, istediğini oynayan ekip Spurs olabilir.
  • Memphis Grizzlies, NBA’de rakibini en çok yıpratan takım. Serinin devamında yapacakları ayarlamalar da devreye girecek ve baskıyı daha az hissedeceklerdir. Kazanmaya aç bir takım olmaları, fiziksel olarak Spurs’ü her geçen dakika daha da yıpratacakları için 3, 4 –eğer gerek kalırsa devamındaki maçlarda- avantajı lehlerine çevirebilirler.
  • San Antonio Spurs, ligin en derin kadrolarından birine sahip. Bu yüzden Gregg Popvich, yıldızlarının yıpranma payını bir nebze de olsa azaltabilir. Memphis Grizzlies cephesinde ise 8 kişilik bir rotasyon kullanılıyor. Çeşitlilik konusunda avantaj çok net Spurs’te.

Bahsettiğim her şeyin ışığında, San Antonio Spurs’ün seriye daha iyi gireceğini, ilk iki maçta favori olduğunu söyleyebilirim. Seri Memphis’e taşındıktan sonra Grizzlies, mutlaka reaksiyon verecek ve seriye dahil olacaktır. Ancak tecrübesi, büyük karakterleri ve Dünya’nın en iyi koçu olarak gördüğüm Gregg Popovich ile San Antonio Spurs’ün seriyi 4-2 ya da 4-3 kazanarak, NBA Finali’ne yükseleceğini düşünüyorum.

***19.05.2013 tarihinde nbatr.com'da yayınlanan yazımdan alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder